Tarçın ve Faydaları

Tarçın ve Faydaları
Osmanlı'dan beri Türk mutfağının baş tacı olan tarçının kökeni Sri Lanka'dır. Ve şu anda dünyanın en iyi tarçını orada yetiştirilmektedir. DÜnya baharat literatüründe Birmanya'da yetişen ve "Çin tarçını" olarak bilinen tarçın ile Sri Lanka'da yetişen ve "Seylan tarçını" adıyla geçen tarçın, en muteber baharatlar arasında yer almaktadır

Her iki tarçının kokusu ve baharatı birbirine benzer özellikler taşımaktadır. Ancak yine de sıralama yapıldığında Seylan tarçını kullanımda daha öne geçmektedir.

Defnegiller familyasından olan Seyran tarçının ticaretinden ilk olarak, on üçüncü yüzyılda Arap yazar Kazvini'nin yazılarında  bahsedilir. 1500'lü yıllardan önce Portekizliler, Hollandalılar ve İngilizler hem tüccar hem de takasçı olarak bu hoş rayihalı baharatın peşinde akın akın ticaretlerini geliştirmişlerdir.

Takasçılar, seyyahları Sri Lanka'ya götürdüklerinde daha adaya adım atmadan gemilerin güvertelerine Seylan tarçını serperek "şimdi onun koklayın, birazdan gerçeğini göreceksiniz..." diyerek bu müthiş baharatla tanışma merasimi yapıyorlardı. Ve gerçekten de en iyi tarçın, oradaki beyaz kumların üzerinde yetişiyordu.

Victoria döneminde Seylan tarçını "Benim şansım senindir" manasına geliyordu. Avusturyalıların ise birbirlerine içinde bolca tarçın bulunan çiçek demetleri vererek sevgilerini bu şekilde ispat etme gelenekleri vardı.

Seylan tarçını hep yeşil kalan çalımsı bir ağaçlık olup, hasadının kolay olması için bodur olarak yetiştirilmektedir. Her bir ağaçcıkta yan yana yetişen sekiz on tane tarçın dalı bulunmaktadır. Ekildikten üç yıl sonra yağmurlar başladığında kabuğun soyulması kolaylaştığı için hasada başlanır. Öncelikle ince dalların kabuğu soyulur. Sonra dalın iç kabuğu içine pirinç çubuk konularak gevşetilir: Pirinççubuk içeriye doğru itildikçe dalın kabuğu dışarı doğru kabarır ve böylelikle kurutma işlemi başlar. Soyulan kabuklar günlük olarak düzgün bir şekilde rulo haline getirilir. Kopan kabuk parçaları ise uzun olan kabukların içini doldurmakta kullanılır.

Tarçın, hava geçirmyen kavanozda muhafaza edilmelidir.

Tarçının Faydaları
Tarçını uyarıcı bir özelliği bulunmaktadır. İshal ve karın ağrısında panzehir olarak kullanılır. Doğum yapmak üzere olan kadınlara tarçın verildiğinde oldukça rahatlatıcı bir etkisi olacaktır.

İyi bir kanser savaşçısıdır.

Osmanlı mutfağında özellikle sütlü tatlılarda kullanımı bir tesadüf değildir. Tarçın, bünyesinde taşıdığı kan şekeri düşürücü özelliğinden  dolayı tatlılarda regülatör görevi görür. Bu manada diyabet hastalarına da tarçın önerilmektedir.

Ayrıca kötü kolesterolü düşürmede tarçın oldukça iyi bir yardımcıdır.

Yeni doğum yapan hanımlar bebeklerine sür verdikleri dönem boyunca tarçın kullandıklarında sütün arttığını göreceklerdir.

İhtiva ettiği kalsiyum nedeniyle çocukların ve gelişme çağındaki gençlerin düzenli olarak kullanmaları önerilir.

Tarçınları ancak tatlılarda kullanmak zorunda değilsiniz elbette. Bir bardak kaynamış suyun içine bir kabuk tarçın, bir kaç ince dilim limon ve yarım çay bardağı zerdecal atarak kendinize tarçın çayı hazırlayabilirsiniz. Özellikle sabahları bu çayı içtiğinizde zihin açıcı etkisini kısa sürede fark edeceksiniz. Süreniz kısıtlıysa kabuk tarçının demlenmesini beklemeye gerek kalmadan yarım tatlı kaşığı toz tarçınla da aynı çayı hazırlayabilirsiniz. Bu çayla kendinizi çok daha dinç hissedeceksiniz.

Ayrıca tarçının bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirdiğini de unutmayın. Diyabet hastaları veya diyet yapanlar tatlı ihtiyaçlarını elma, armut, kivi, ayva gibi meyvelerin üzerine serperek giderebilirler. Şekersiz Türk kahvesinin içine bir çay kaşığı da tarçın ekleyerek şeker ihtiyacı duymadan ve çok daha hoş bir tatla kahvenizi içebilirsiniz.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski